cocukken nasil da yuvarlanip dururduk! karada ya da suda hic farketmez... duz taklalar sahaneydi de tersleri benim icin her zaman sinirlarimi zorladigim kisisel mucadelelere donusmustur. bir yandan dunyanin en muhtesem ters taklasini atmak isterken obur yandan keyifli bir bas donmesiyle burna kacan suyun genize dogru ilerlemesi...
pazartesi gunu kara taklalarinin keyfine kavustum yine. ve ne kadar uzun suredir bu duygudan uzak oldugum gerceginin saskinligini yasadim (tabi ki duz taklalar hala suda can bulmakta). bu sayede bedenimin ne kadar buyudugunu de farkettim. takla hareketinin en basinda kafami yere 90 derece aciyla koydugum zaman o koca cussenin ahenkle yuvarlanamayacagi korkusuyla yuzlestigimde... ama ilkini yapabildikten sonra yuvarlanarak devam ettim bir sure...
"benim taklalarim iyi!"
ve butun gun oyun oynadi-k! hayatimdaki en mutlu ve huzurlu gunlerden biriydi sanirim...
cok ozlemisim...
No comments:
Post a Comment