cocukken nasil da yuvarlanip dururduk! karada ya da suda hic farketmez... duz taklalar sahaneydi de tersleri benim icin her zaman sinirlarimi zorladigim kisisel mucadelelere donusmustur. bir yandan dunyanin en muhtesem ters taklasini atmak isterken obur yandan keyifli bir bas donmesiyle burna kacan suyun genize dogru ilerlemesi...
pazartesi gunu kara taklalarinin keyfine kavustum yine. ve ne kadar uzun suredir bu duygudan uzak oldugum gerceginin saskinligini yasadim (tabi ki duz taklalar hala suda can bulmakta). bu sayede bedenimin ne kadar buyudugunu de farkettim. takla hareketinin en basinda kafami yere 90 derece aciyla koydugum zaman o koca cussenin ahenkle yuvarlanamayacagi korkusuyla yuzlestigimde... ama ilkini yapabildikten sonra yuvarlanarak devam ettim bir sure...
"benim taklalarim iyi!"
ve butun gun oyun oynadi-k! hayatimdaki en mutlu ve huzurlu gunlerden biriydi sanirim...
cok ozlemisim...
Thursday, April 23, 2009
Wednesday, April 15, 2009
zifiri karanlik
Dun gece zifiri karanlikta uyumanin garip keyfini yasadim yine. Gozlerin kapali ya da acik olmasinin hicbir sey ifade etmedigi o siyahin icinde… Yataktayken uyumaya calismaktan sIkILIp degisiklik olsun diye birseylere bakma, isigi, renkleri gorme istegiyle aralanan goz kapaklarinin hayal kirikligi ne garip… Bir yandan bilincindesin ayni siyahla karsilasacaginin ama bir yandan aliskanliklarinin etkisiyle umit etmeye devam ediyorsun. Sonunda yasadigin saskinlik ve alisilmisin disindaki tecrube de garip bir keyif veriyor…
Sonra baliklar gibi uyumaya calistim (ki bir nevi normalde de oyle uyudugum soylenebilir) gozlerim acik. Ama basarisiz oldum. Bu basarisizligin da bir getirisi vardi; gozkapaklarin kendini tamamen birakmis halinin tadini cikarmak. Daha once uzerine kafa bile yormamistim. Hatta farketmemistim bile bu kucucuk kas parcasinin bu kadar keyifli bir rahatlik saglayabilecegini…
Gozlerim kapali bugun yazacaklarimi dusundum. Sonra kafamdaki sesin baska birinden mi (olmak istedigim ya da oykundugum) yoksa icimdeki farkli bir yanimdan mi geldiginin ayirdina varamadim. Korktum…kendimden…
Ve uyku…
Sonra baliklar gibi uyumaya calistim (ki bir nevi normalde de oyle uyudugum soylenebilir) gozlerim acik. Ama basarisiz oldum. Bu basarisizligin da bir getirisi vardi; gozkapaklarin kendini tamamen birakmis halinin tadini cikarmak. Daha once uzerine kafa bile yormamistim. Hatta farketmemistim bile bu kucucuk kas parcasinin bu kadar keyifli bir rahatlik saglayabilecegini…
Gozlerim kapali bugun yazacaklarimi dusundum. Sonra kafamdaki sesin baska birinden mi (olmak istedigim ya da oykundugum) yoksa icimdeki farkli bir yanimdan mi geldiginin ayirdina varamadim. Korktum…kendimden…
Ve uyku…
Subscribe to:
Posts (Atom)